Diş Hekimliği Öğrencileri Sorunlarına Çözüm İstiyor!

Feb 18, 2016 - 13:38
Aug 29, 2024 - 12:12
 0  269
Diş Hekimliği Öğrencileri Sorunlarına Çözüm İstiyor!
Bir diş hekimliği öğrencisi kolay yetişmiyor... 5 yıl boyunca zorlu bir eğitimden geçmeye çalışan öğrenciler yaşadıkları sorunların artık çözülmesini istiyor. Birlik olmaksa hayli zor; çünkü rekabet daha öğrenciyken aşılanıyor, meslektaşlık kavramından uzaklaşılıyor. Konuyla ilgili bize gönderilen bir yazıyı sizlerle paylaşıyoruz. "Diş hekimliği öğrencileri olarak 3 yıl preklinik-teorik eğitimin ardından 4-5. sınıfta; hatta bazı fakültelerde dönem 3'te hasta bakmaya başlıyoruz. Klinikte malzemeler devlet tarafından karşılanmıyor mu? Aeratör-mikromotor-angulduruva dediğimiz temel malzememiz 1500 TL tutuyor ve bunu biz alıyoruz. 3 yıl preklinikte öğrenmek için kendimizden harcanmamız bir nebze olabilirse de, klinikte ücreti hastaneye devlet tarafından ödenen bir hastanın malzemesini niye biz alıyoruz? Devlet belli miktarda veriyor ve hasta potansiyelinden dolayı yetmiyorsa; okulun döner sermayesinden karşılanabilir. Sonuçta çok hasta bakılması demek dönerin de artması demek. Stajyer olarak ciddi miktarda hasta bakmakta ve emek sarf etmekteyiz; bunun karşılığında hiçbir şey almıyoruz, tam tersine harcama yapıyoruz. Bizler de tıp fakültelerinde internlerde olduğu gibi hakkımız olanı istiyoruz. Bölümlerde baraj doldurmak apayrı bir problem. Şu kadar şu işlemden yapacaksın deniliyor ama hastayı öğrenci bulacak! Teorik dersleri bir kenara bırakıp oral diagnoz-cerrahi bölümlerinde tabiri caizse hasta avına çıkıyoruz! Bu arayış yüzünden meslek dayanışması yerine çatışması çıkıyor stajyerler arasında! Klinikten gelen hastalar eşit bir şekilde dağıtılsa; öğrenci sokakta-cafede gördüğü insanlara potansiyel hasta bakmaktan kurtulabilir. Daha sonra teorik eksik kalınca yine suçlu biziz. Sabah kendi kliniğimizde; öğle arası ve sonrasında diğer kliniklerden kalan işlerimizi yapıp yurda döndüğümüzde aç, yorgun, bitmiş insanlar oluyoruz. Genciz ya, herşeye yetişmemiz bekleniyor; bizim de insan olduğumuz unutuluyor! Endodonti bölümünde 5.sınıf öğrencilerine her gün 2-3 hasta verip ağzındaki bütün işleri bitireceksiniz deniliyor ki bazı hastalarda 8-10 dişe kanal tedavisi yapılması gerekebiliyor. Staj bitiminde elinde sürekli arayıp 'Ne zaman çağıracaksınız?' diyen hastalar kalıyor. Klinikte öğleden sonra çok az boş ünit olduğu için parça parça o işleri bitirmeye çalışıyorsun. Tek röntgen aleti; öğrencilere aldırılan 1-2 fosfor plak, dakikalarca sıra bekliyorsun. Bazı fakülteler senenin 2016 olduğunu unutmuş zannımca; çünkü hâlâ karanlık odada filmler banyo yaptırılıyor! Başta protez bölümü olmak üzere diğer bölümlerde de hastalarla çok fazla muhatap olmamız, şehrin yarısında telefon numaramızın olması hiç hoş bir durum değil. Hastaların kendilerine muhtaç olduğumuzu hissetmeleri, peşlerinde koşmamamız; bizi hekim yapmıyor, acınası bir hâle sokuyor. 'Sınav hastası bulmak' diye bir durum var ki!!! "Şu dişlerinde şu şekilde çürük olacak.", "Diş vital olacak ama kanala gidecek kadar da derin bir çürük olacak.", "Kuafajla kurtarırsan; bütte görüşürüz! Kuafaj olmasın diye bile bile hızlı çalışırsan bütte görüşürüz!" Protezde birçok arkadaş 'Siz gelin yeter ki!' deyip hastanın ücretini ödüyor. Ara dönemlerde tek dersten sınıf tekrarına kalmak; hem öğrenciye hem aileye maddi-manevi aşırı bir yük oluşturuyor. Hoca ve asistanlarımızla birebir ilişkimiz çok fazla olduğu için; bir hareketine takılı kalınabiliyor. Sırf bu yüzden dersi geçemeyebiliyor öğrenci. Son sene tek dersten kalarak DUS a giremeyip 1 yıl kaybetmekse tam bir kabus. Sen onca stajın arasında dershaneye git,hazırlan; sonra hepsi boşa gitsin! İnsanı ideallerinden de hayattan da soğutuyor. Boşuna değil, en çok intihar eden meslek grubu diş hekimleri!"