Hakaret Nedir? Yargıtay Hangi Sözleri Hakaret Kabul Ediyor?

Apr 21, 2014 - 17:36
Oct 4, 2023 - 01:07
 0  94
Hakaret Nedir? Yargıtay Hangi Sözleri Hakaret Kabul Ediyor?

Son yıllarda artan sağlık çalışanlarına yönelik şiddet sadece fiziksel değil, sözel anlamda da çoğalıyor. Peki Yargıtay hangi sözleri hakaret sayıyor?

Medimagazin'in hukukçu köşe yazarı Prof. Dr. Hakan Hakeri'nin yazısı;

Geçtiğimiz günlerde, Facebook’taki TIP HUKUKU grubunda, sağlık çalışanlarının kendilerine yönelik hakaretlerle ilgili olarak şikayetleri üzerine açılan davalarda, Yargıtay’ın sağlık çalışanlarına yönelik ifadelerin hakaret oluşturup oluşturmadığına ilişkin iki kararını yayınladım ve çok değişik tepkiler aldım.

Burada öncelikle hakaret suçu ile ilgili açıklamalar yapıp, arkasından Yargıtay’ın bu iki kararını takdirlerinize sunacağım.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, suç tiplerinin çok açık ve belirli olması, esnek ifadeler içermemesi gerekir. Bununla beraber, dünyanın her yerinde hakaret suçu tipini düzenlemek ve somut bir olayda da hangi ifadelerin hakaret oluşturduğunu tespit etmek ceza hukukunun en çetin sorunlarından birisini oluşturmaktadır. Ülkeden ülkeye, zamandan zamana ve bir ülkede de yöreden yöreye bu husus değişebilir. Bir başka önemli husus da, hakaret suçunun sınırlarını çok geniş tuttuğunuzda, ifade özgürlüğünü sınırlama sonucuna yol açma ihtimalidir. O nedenle, bu suç tipine girecek eylemlerin belirlenmesi çok önemli ve fakat o kadar da güçtür.

Türk Ceza Kanunu’nun 125.maddesine göre, “bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır”.

Bu ifadeden anlaşıldığı üzere hakaret, onur şeref ve saygınlığa saldırı içeren eylemlerdir. Burada karşımıza çıkan sorun, örneğin bir kimseye beddua etmek hakaret olur mu? Ne biçim adamsın demek hakaret olur mu? vs.

Yargıtay 2.Ceza Dairesi’nin 26.03.2013 tarihli kararına konu olayda, hasta yakını, bir hastaya yardımcı olmak amacıyla göz polikliniğindeki muayenesinin öncelikli sıraya alınması yönünde hekim ve onun görev yaptığı göz polikliniği hemşiresi ile yaptığı görüşmelerin olumsuz sonuçlanması üzerine hekime hitaben ve hekimin duyabileceği şekilde "muayenehanenize gelseydik böyle yapmazdınız, anneniz babanız olsaydı böyle mi yaparsınız, sizde hiç vicdan yok mu" demiştir.

Yargıtay bu ifadelerle ilgili olarak hakaret suçunun oluştuğu yönündeki yerel mahkeme kararını bozmuştur. Yargıtay’a göre, olayın oluş şekli ve tarafların içerisinde bulunduğu ortam birlikte değerlendirildiğinde, sözlerin, ağır eleştiri niteliğinde olduğu, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek sanığın beraatine karar verilmesi gerekirdi.

Yine aynı daire 26.02.2013 tarihli bir başka kararında, yine hakaret suçunun oluştuğuna karar veren yerel mahkeme kararını bozmuştur. Yüksek mahkemeye göre, hastaneye muayene için giden sanığın nöbetçi doktor olan mağdur tarafından muayene edildikten sonra omzundaki kırığın eski kırık olması ve acil tedavi gerektirecek bir durumunun olmaması nedeniyle ertesi gün ortopedi polikliniğinde tedavi olabileceğinin söylenmesi üzerine "Senin ettiğin hipokrat yeminini ben saymıyorum, sana diplomayı kim verdi, sen ne biçim doktorsun...." şeklindeki sözlerinin, olayın oluş şekli ve tarafların içerisinde bulunduğu ortam birlikte değerlendirildiğinde, ağır eleştiri niteliğindedir.

Okuyucularımızın bir kısmının Yargıtay’dan farklı düşüneceğini şimdiden söyleyebilirim

Bu arada bir hekim arkadaş bana şöyle bir soru yöneltti:

Hocam mağdur doktor da o sırada sinirlenip, "sen ne biçim .... (öğretmen-polis-çiftçi vs) isen ben de öyle doktorum " diye yanıt verirse yine hakaret değil eleştiri olur. Değil mi?

Belirtmek gerekir ki, Yargıtay bu ifadeleri hakaret kabul etmediğinden bunların da hastaya söylendiğinde suç oluşturmayacağını kabul etmek gerekir. Ancak dikkat çekmek isterim ki, Yargıtay olayın oluş şekli ve tarafların içerisinde bulunduğu ortamı göz önünde bulundurmaktadır. O nedenle, hekim hastadan farklı bir durumda olduğundan, ifadeleri de farklı değerlendirilebilir.

Bu takdirde de, TCK 129/3. fıkra uygulanabilecektir. Buna göre, “hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir”. Görüldüğü üzere takdir yetkisi hakime bırakılmıştır.

*Kaynak: medimagazin.com.tr/ Prof.Dr.Hakan Hakeri