"Navigasyonlu" İmplant Tedavisi

Mar 11, 2014 - 19:52
Oct 8, 2023 - 02:37
 0  80
"Navigasyonlu" İmplant Tedavisi

Diş Hekimi İlker Erdoğan, navigasyonlu implant tedavisi hakkında bilgi verdi: “Klasik implant cerrahisinde, çene filmi görüntüsü iki boyutlu olduğundan gerekli kemik miktarı tam olarak anlaşılamamaktaydı. Ayrıca cerrahi sırasında diş eti kaldırıldıktan sonra en uygun bulunan yere implant yerleştirilmekteydi. Bu yaklaşımın en büyük dezavantajı, implantın estetik beklentiyi karşılayamaması ve hekimin cerrahi alanda karşılaşacağı durumu önceden bilmemesiydi.
Cerrahi Yönlendirme Sistemi sayesinde hastadan alınan detaylı dijital tomografi bilgisiyle cerrahi planlama yapılır ve uygulama yapılır. Üç boyutlu planlama ve dijital tomografi, panoramik röntgene göre büyük avantaj sağlanmaktadır.

3 AŞAMALI TEDAVİ
İmplant hassas bir iştir. Neyi görürseniz, onu tedavi edebilirsiniz. Karmaşık damar ve sinir ağı içeren çene kemiği, robotik cerrahi yöntemiyle yapısal olarak zarar görmüyor. Robotik implant uygulamaları 3 farklı adımdan oluşuyor.
Hastanın 3 boyutlu çene tomografisi çekilerek, var olan kemik yalnızca şeklen değil, hacmen ve milimetrik olarak da hesaplanıyor.
Sistemin özel bilgisayar programı sayesinde tomografi görüntüsü alınarak, hastanın hangi bölgesine implant yapılması gerektiği saptanıyor, ameliyat esnasında oluşabilecek komplikasyonlar elimine ediliyor.
Hastanın ağzına uygulanan özel gözlü sensörler yardımıyla hekimin elinde özel bir alet, implantların bilgisayar ekranından takip edilmesini sağlıyor ve sapmalar ortaya çıkarılıyor.
3 Boyutlu olarak incelenen kemik içerisinde 0.1 mm hata bile olmadan yerleştirilebilen implantlar yalnızca doktor hatalarını değil, aynı zamanda uygulama risklerini, kanamaları ve meydana gelebilecek uyuşukluk hissi gibi komplikasyonları da ortadan kaldırmış oluyor.

KESİK VE DİKİŞ İSTEMİYOR
İmplant tedavilerinde doktor, diş etini keserek kemiğe ulaşır ve kemiğe bakarak bir tedavi yolu izler. Navigasyonlu implant sistemi sayesinde doktorun diş etini kesip kemiği görmesine gerek kalmıyor. Bu teknolojiyle sinirlerin yerinden kemik kalınlığına kadar detaylı tüm bilgiler elde ediliyor. Böylece doktor hatalarının yanı sıra kanamaların ve yanlış implant uygulaması sonucu oluşan rahatsızlıkların da önüne geçiliyor.
Diş etinin açılmasına gerek kalmadığından daha az ağrı ve ödem meydana gelişiyor. Doku iyileşmesi daha hızlı oluyor. Bu yöntemle yapılan tedavide enfeksiyon riski de minimuma iniyor. Dokular kesilmeden, dikiş atılmadan uygulanabilen implant tedavileri sayesinde, hastaların alışmakta zorluk çektikleri hareketli protezler tarih oluyor.

LAZER DESTEKLİ İMPLANT
Lazer kullanılarak yapılan implant uygulamaları, minimal invaziv yöntem olarak biliniyor. Bu yöntem, kemik hacminin uygun olduğu her alanda uygulanabiliyor. Öncesinde hastadan üç boyutlu bilgisayarlı tomografi alınarak implantın yerleştirileceği kemik dokusunun genişliği ve derinliği hakkında detaylı bilgi elde ediliyor. Sonra diş etinin sadece implant uygulanacak bölgesi lazer kullanılarak açılıyor. Kemik dokusuna ulaşıldıktan sonra burada implant çapında bir frez (dönen aletlerin ucuna takılan küçük uçlar) açılıyor ve buraya implant yerleştiriliyor. Ardından ‘biostimulasyon’ uygulaması yapılarak, operasyon sonrası oluşabilecek ağrı ortadan kaldırılıyor, doku iyileşmesi hızlanıyor.

*Kaynak: Milliyet