Yüzde 65’i Haftada 90 Saatin Üzerinde Çalışıyor

Feb 11, 2014 - 17:03
Sep 14, 2023 - 11:14
 0  79
Yüzde 65’i Haftada 90 Saatin Üzerinde Çalışıyor

Türk Göğüs Kalp-Damar Cerrahisi Dergisi’nde yayımlanan bir araştırmaya göre, asistan hekimlerin yüzde 65’i 90 saat ve üzerinde çalıştığını söylerken, yüzde 25’i 70-90 saat arası, yüzde 9’u ise 40-70 saat arası çalıştıklarını belirtti.

Necati Çıtak ve Özge Aktaş’ın yaptığı asistan hekimlerin mesleki çalışma ortamları, uzmanlık eğitimi süreci ve çalışma sürelerini öğrenmeye yönelik çalışmada önemli sonuçlar elde edildi.

Haftalık çalışma saatlerinin yüksek olduğu tespit edilen asistan hekimlerin, çalışma saatleri hakkındaki soruya katılımcıların yüzde 11’inin beş ve altında; yüzde 29’unun 6-8 arası; yüzde 37’sinin 9-10 arası; yüzde 22’sinin 11 ve daha fazla nöbet tuttukları tespit edildi.

Eğitim süreci hiyerarşik

Necati Çıtak ve Özge Aktaş’ınasistan hekimlere yönelttiği, “Eğitim sürecinizi nasıl değerlendirirsiniz?” sorusuna katılımcıların yüzde 90’ı “Stresli”; yüzde 88’i “Yorucu”; yüzde 37’si “Onur kırıcı”; yüzde 33’ü “Geliştirici ve yararlı”; yüzde 30’u “Eğitici”; yüzde 30’u “Sıkıcı”; yüzde 2’si “Rahat” tanımlaması yaptı.

Eğitim aldıkları ve çalıştıkları ortamı değerlendiren uzmanların yüzde 23’ü “Hiyerarşik”; yüzde 23’ü “Başıboş/sistemsiz”; yüzde 23’ü “Demokratik/işlevsel”; yüzde 19’u “Aşırı otoriter/baskıcı”; yüzde 9’u ise “Faşizan” bulduğunu belirtti.

Göğüs cerrahisi alanında tıp fakültesi hastanelerinde eğitim alan asistan hekimler birimlerini daha demokratik bulurken, Sağlık Bakanlığı hastanelerindeki birimlerin tıp fakültesi hastanelerine göre daha fazla başıboş ve sistemsiz bulduğu görüldü.

Dayanışma ve ekip ruhu hâkim

Araştırmaya göre, asistan hekimlerin çoğu, eğitmen ve çalışma arkadaşlarıyla ilişkilerini dayanışmaya dayalı ve ekip çalışması ağırlıklı buldu.

Asistanların yüzde 28’lik kısmı çıkar ilişkisinin bol olduğunu, yüzde 10’u ise rekabete dayalı ve bireysel çalışma ağırlıklı bulduğu yönünde yanıtlar verdi.

Dayanışmaya dayalı ve ekip çalışması ağırlıklı ilişkilerinin olduğunu belirten asistan hekimlerin oranı Sağlık Bakanlığı hastanelerinde yüzde 52 iken, tıp fakültesi hastanelerinde yüzde 70 oldu.

“Döner sermaye cerrahi eğitimleri olumsuz etkiler”

Asistan hekimler, performans (döner sermaye) sisteminin uygulanması ile cerrahi eğitimlerinin olumsuz etkileneceği yönünde yanıtlar verdi. Tüm katılımcılar dikkate alındığında, hekimlerin yüzde 79’u “Evet, döner sermaye eğitimleri olumsuz etkiler.” dedi.

Denge bozuldu!

Katılımcıların büyük çoğunluğu, “Çalıştığınız kurum aktüel olarak bulunan biyoteknolojik altyapısında eğitim, hizmet ve araştırma bileşenlerinden hangileri için yeterlidir?” sorusuna, “Sadece hizmet” yanıtı verdi.

Aynı soruya, Sağlık Bakanlığı hastanelerindekilerin yüzde 84’ü “Sadece hizmet” görevi yürüttüklerini belirtirken, bu oran tıp fakültesi hastanelerindekiler için yüzde 32 oldu.

“Uzmanlık eğitiminiz boyunca hangi rotasyonları aktif olarak (kendi hastaneniz veya bölümünüze gelmeye zorlanmadan) yaptınız veya yapacağınızı düşünüyorsunuz?” sorusuna göğüs cerrahi asistanlarının yüzde 44’ü “Genel cerrahi”; yüzde 26’sı “Kalp ve damar cerrahisi”; yüzde 22’si “Göğüs hastalıkları”; yüzde 13’ü “Anesteziyoloji ve reanimasyon” yanıtını verirken, yüzde 16’sı “Hepsi”; yüzde 37’si ise “Hiçbiri” yanıtını verdi.

Tıp fakültesinde tüm rotasyonları yaptığını veya yapacağını düşünenlerin oranı yüzde 23 iken, Sağlık Bakanlığı hastanelerinde bu oran yüzde 9’da kaldı.

Göğüs cerrahisi için Sağlık Bakanlığı hastanelerinde eğitim gören katılımcıların yüzde 45’i hiçbir rotasyonu yapmadığını veya yapamayacağını düşündüğünü belirtirken, tıp fakültesi hastanelerinde bu oran yüzde 29 oldu.

“Daha erken ameliyata giriyorlar”

Necati Çıtak ve Özge Aktaş’ınasistan hekimlere yönelttiği, alanlarında edindikleri bilgileri en fazla kimden öğrendikleri ile ilgili soruya ise katılımcıların yüzde 67’si “Kıdemli asistan” yanıtını verdi.

Katılımcıların eğitim aldıklarını belirttikleri diğer alanlar ise yüzde 20 eğitmenler; yüzde 10 klasik kitaplar ve elektronik oldu.

Göğüs cerrahisinde ilk cerrah olarak bulundukları olguyu, Sağlık Bakanlığı hastanelerindekilerin yüzde 36’sı sıklıkla “Kist hidatik”; Tıp fakültesi hastanelerindekilerin yüzde 31’i ise “Eksploratris torakotomi” olarak belirtti.

Sağlık Bakanlığındakilerin yüzde 6’sı, tıp fakültesi hastanelerindekilerin yüzde 5’i henüz cerrah olarak ameliyata girmediklerini belirtti.

Kalp ve damar cerrahisi için Sağlık Bakanlığı ve tıp fakültesi hastanelerindekilerin cerrah olarak ilk bulundukları olgu periferik damar cerrahisi iken, Sağlık Bakanlığı hastanelerindekilerin yüzde 7’si, tıp fakültesi hastanelerindekilerin yüzde 31’i henüz cerrah olarak ameliyata girmediğini söyledi.

Araştırmaya göre, Sağlık Bakanlığı hastanelerinde eğitim gören kalp-damar cerrahi asistanlarının, tıp fakültesi hastanelerindekilere göre ilk ameliyata girme zamanlarının çok daha erken (0-1 aya karşılık 1-2 yıl) olduğu görüldü.

 

*Kaynak: medimagazin.com.tr